Yeni Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi, araçların tanımlanmasını ve izlenmesini kolaylaştırarak güvenliği artırmayı hedefliyor. Bu sistem ile trafik yönetimi daha etkin hale gelecek ve ulaşımda devrim niteliğinde değişiklikler yaşanacak.
Antalya Körfez gazetesinin haberine göre; Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından hazırlanan Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) düzenlemesi, Resmi Gazete’de yayımlanarak resmi olarak yürürlüğe girdi. Bu yeni düzenleme, taşıt sahipleri ile akaryakıt istasyonu işletmecilerine, en geç 31 Ocak 2025 tarihine kadar sisteme kayıt olma ve gerekli donanımları taktırma zorunluluğu getiriyor. Başlangıçta 31 Aralık 2024 olarak belirlenen kayıt süresi, yeni düzenleme ile bir ay uzatılarak 31 Ocak 2025’e çekilmiştir.
Sisteme kayıt yaptırmak isteyenlerin, 2024 yılı sonuna kadar başvuru yapmaları durumunda mevcut fiyatlardan yararlanabilecekleri belirtiliyor. Aksi takdirde, donanım fiyatları, yıl sonunda ÜFE (Üretici Fiyat Endeksi) artış oranına göre güncellenecek.
Düzenlemeye dair açıklamalarda bulunan Tüketiciler Birliği Antalya Şube Başkanı Neşet Gündüz, uygulamanın kişisel haklara ve tüketiciye zarar verebileceğini savundu. Gündüz, Türkiye Barolar Birliği’nin düzenlemenin iptali için dava açtığını ve tüketici derneklerinin de benzer bir süreç başlatacağını aktardı. Ayrıca, bu sistemin bireylerin özel hayatını ve seyahat özgürlüğünü olumsuz etkileyebileceğini vurguladı.
Gündüz, kişilerin özel nedenlerle gittikleri yerlerin akaryakıt alımları üzerinden takip edilebileceğine dikkat çekerek, “Bu durum, özel hayatın gizliliğinin ihlali anlamına geliyor ve kişisel verilerin kanuna aykırı şekilde elde edilmesine yol açabilir” dedi. Bunun yanı sıra, taşıt tanıma sistemi için gerekli donanımın maliyetinin araç başına 3 bin TL’ye kadar çıkabileceğini belirtti. Gündüz, “Bu yük, otomobil sahiplerini ciddi şekilde zorlayacak. Tüketici, almadığı hizmetin bedelini ödemek zorunda bırakılmamalıdır” diye ekledi.
Düzenlemenin toplam maliyetinin, ülke genelindeki otomobil sahiplerine büyük bir ekonomik yük bindireceğini vurgulayan Gündüz, “Bu sistemle 2,5 milyar dolar birilerinin cebine girecek. Bunun kişisel haklar ve mülkiyet hakkı açısından ölçüsüz bir müdahale olduğunu düşünüyoruz. Temassız kart sisteminde olduğu gibi burada da suistimal riski oldukça yüksek” ifadelerini kullandı.
Bazı kesimler bu düzenlemenin vergi kaçağını azaltacağını ve akaryakıt kullanımını denetleyeceğini savunurken, tüketici hakları savunucuları özel hayatın gizliliği ve ekonomik maliyet açısından ciddi kaygılar taşımaktadır.
Kaynak: Antalya Körfez