Verona, aşk ve sanatın buluştuğu tarihi bir şehir. Romeo ve Juliet’in efsanesi, büyüleyici mimarisi ve canlı kültürü ile bu romantik destinasyon, unutulmaz anılar biriktirmek isteyenler için ideal bir yer. Şehrin büyüsüne kapılın!
Patronlar Dünyası’nın haberine göre; Kaan İNCİLİ, Kuzey İtalya’nın keşfedilmemiş ve turiste yenilmemiş büyüleyici şehrindeyiz. Verona, herkesin kendisinden bir parça bulabileceği, kültürel zenginlikleriyle dolu bir şehir. Ne kadar kısa bir süre için gelseniz de, şehirden ayrılırken, “keşke biraz daha kalsaydım” duygusuyla yola çıkacağınızı garanti edebilirim.
Şehre yaklaşırken, sizi sarıp sarmalayan bir atmosfer var. İşte Verona, kuzeyin harikulade şehri; şehrin surlarının kızıl tonu ve tasarım harikası burçlarıyla görsel bir şölenle karşılaşıyoruz. Piazza Bra’da karşımıza çıkan Verona Arena, Roma’dakinden farksız bir heybetle bizi karşılıyor. Özellikle 1936 yılından bu yana yaz aylarında düzenlenen muhteşem Verona Opera Festivali’nin bu tarihi yapıda gerçekleştirildiğini düşününce, hayranlığınızın katlanmaması mümkün değil. Aida, La Traviata, Carmen, Nabucco gibi unutulmaz eserler, her yaz burada yeniden hayat buluyor. Umarım hayatınızın herhangi bir döneminde bu muazzam ziyafette yer alabilirsiniz.
Piazza Bra’nın büyüsü henüz üzerimizdeyken, şimdi harika bir kaleye göz atmaya gidelim. Castelvecchio, Verona’yı Orta Çağ’da yöneten ailenin sarayı olarak inşa edilmiştir. Günümüzde bir kısmı müze olarak kullanılan bu kale, özellikle İtalya’nın ikinci büyük nehri Adige’nin altından geçtiği köprüsü ile muhteşem fotoğraflar çekebileceğiniz bir noktadır. Şehirde dolaşırken, başınızı yukarı kaldırıp demir işlemelerine bakmayı unutmayın; her gördüğünüz ferforje işçiliği benzersiz bir sanat eseri.
Artık dünyaca ünlü butikler ve mermerle kaplanmış Via Mazzini’de yürüyüp, şık vitrinlerin keyfini çıkarma zamanı geldi. Bu cadde boyunca birçok butik, farklı süslenmiş vitrinleri ile dünya modasını ayaklarımızın altına seriyor. Bu harika sokağın sonunda bizi iki bekleyiş var. İlk olarak, “Senin dudaklarınla, dudaklarım günahtan arındı.” Juliet: “Öyleyse şimdi günah dudaklarımda kaldı.”
Romeo: “Öyleyse ver bana günahımı geri.” sözleriyle hafızalarımıza kazınan Capulet ve Montecchi ailelerinin çocuklarının Orta Çağ’da yaşadığı aşk hikayesinin izlerini süreceğiz. Capulet ailesinin güzel kızı Giulietta’nın evi burada yer alıyor. Diğer bir durak ise, geçmişte hayvan ve sebze pazarının kurulduğu, günümüzde ise taze meyve ve hediyelik eşyaların satıldığı Erbe Meydanı. Bence bu meydan, sadece Verona’nın değil, İtalya’nın en güzel meydanlarından biridir.
Baktığınız her köşede, gördüğünüz her noktada farklı detaylar barındıran bu meydan, dış cepheleri pastel renklerle süslenmiş tarihi binalarıyla da göz alıcı bir manzara sunuyor. Tarih meraklıları, bu bölgede açılmış olan antik Roma dönemi yer altı yollarını görmeyi de ihmal etmemeli. Ayrıca, Scaligeri ailesinin anıt mezarları da ziyaret edilmesi gereken önemli noktalar arasında yer alıyor. Özellikle M.Ö. 100 yılında inşa edilmiş olan Verona’nın en eski köprüsü Ponte Pietra’yı da mutlaka görün derim.
Tüm bu geziler sırasında veya sonrasında, Verona’nın ünlü aperitivo barlarında iyi bir Soave veya Valpolicella şarabı denemeyi unutmayın. Bölgenin zengin peynir ve şarküteri çeşitleri ile bu lezzetleri bir araya getirmeyi de ihmal etmeyin. Şehrin yerlileriyle birlikte bu tadımları yapma fırsatını yakalamışken, kaçırmayın! Günlük geziler için birçok seçenek mevcut; belki birkaç yazı sonrasında bu alternatifleri de detaylı bir şekilde inceleyebiliriz.
Ertelemeyeceğiniz tek hayaliniz, sizi farklı ufuklara götürecek yeni seyahatler olsun. Sevgiyle kalın.
patronlardunyasi.com
Kaynak: Patronların Dünyası