Süral Hotels Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mehmet Hakan Süral, yabancı tur operatörlerinin Türkiye’deki enflasyondan şikâyetçi olduğunu söyledi. Süral, “Geçen hafta tur operatörleriyle toplantı yaptık. Onlar da Türkiye’deki maliyetlerden ve fiyat artışlarından rahatsız. ‘Türkiye artık cazip bir ülke değil’ diyorlar. Mısır şu anda en büyük rakibimiz. Avrupa’ya gidemeyen Ruslar bile Türkiye’ye gelmiyor” dedi.
Necla DALAN
Antalya’da Manavgat Çolaklı bölgesinde dört oteli olan ve 1500 kişiyi istihdam eden Süral Hotels Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mehmet Hakan Süral, yabancı tur operatörlerinin Türkiye’deki enflasyondan şikâyetçi olduğunu söyledi. Mehmet Hakan Süral, “Geçen hafta tur operatörleriyle toplantı yaptık. Onlar da Türkiye’deki maliyetlerden ve fiyat artışlarından rahatsız. ‘Türkiye artık cazip bir ülke değil’ diyorlar. Jetro’nun CEO’su ‘Hizmet kaliteniz çok iyi ama enflasyon çok yüksek’ dedi. Mısır şu anda en büyük rakibimiz. Avrupa’ya gidemeyen Ruslar bile Türkiye’ye gelmiyor. Mısır’a, Dubai’ye gidiyorlar” diye konuştu. Oransal olarak en düşük kârlılıkların bu yıl yaşandığına dikkat çeken Süral, şöyle devam etti:
‘YÜZDE 35 ZAMMA RAĞMEN KÂRLILIK YÜZDE 38’LERDEN 18’LERE GERİLEDİ’
“Bu sezon iyi geçti, hedeflerimize ulaştık. Ancak maliyetler hesaplarımızın üzerinde gerçekleşiyor. Euro bazında fiyatlarımıza yüzde 28-35 zam yaptığımız halde geçen yıl euro bazında brüt yüzde 38’ler civarında olan kârlılığımız yüzde 18’lere geriledi. Net rakam sezon sonunda belli olacak. Bu gidişle gelecek yıl yüzde 5’lere düşecek. Ekonomik gelişmelerden dolayı kârlılığın en düşük olduğu sezonu yaşadık.”
‘HEDEF KOYUYORUZ AMA ÖNGÖRÜLER YETERLİ OLMUYOR’
2025 yılına ilişkin beklentilerini sorduğumuzda Mehmet Hakan Süral, “Türk işi bütçe yapıyoruz. Ciro hedefi koyuyoruz ama öngörüler yeterli olmuyor. Biraz el yordamıyla gidiyoruz, maliyetlere göre aksiyon alacağız” cevabını verdi.
‘YENİ OTEL YATIRIMI YAPMAYI DÜŞÜNMÜYORUZ’
Süral, yeni yatırım planları olup olmadığına ilişkin soruyu ise şöyle yanıtladı:
“Babam Süleyman Süral, otelciliğe 1987 yılında Süral Otel ile başladı. Ardından Süral Garden, Süral Saray ve Süral Resort açıldı. Bugüne kadar dört otelle devam ediyoruz. Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı şu anda annem Gülsün Süral yürütüyor. Yeni otel yatırımı yapmayı düşünmüyoruz ama otellerimizi yeniliyoruz. Süral Saray’ı geçen yıl yeniledik. Bölgemizdeki ilk Leed sertifikalı otel olduk. Dört otelimizde 1000’in üzerinde yatak kapasitemiz, 1500 çalışanımız var. Sürekli gelen müşterilerimiz en önemli farklılığımız. 30 yıldır gelen, bizim çocukluğumuzu bilen müşterilerimiz var. Garsonları tanıyorlar, onlara hediye getiriyorlar.”
ALMAN MÜŞTERİLER SAYESİNDE BİRA ÜRETMEYE BAŞLADI
Süral Ailesi’nin turizm dışında tarım ve içecek sektöründe de yatırımları var. Otellere aldığı suyun maliyeti yüksek olunca iyi bir kaynak bulup Süral markalı su üretmeye başlayan grup, bira üretimi de yapıyor. Biraya girişin hikâyesini Yönetim Kurulu Üyesi Murat Süral, şöyle anlattı:
“Su işine 1998 yılında girdik. O dönemlerde otele suyu biradan pahalıya alıyorduk. Babamı, bizim çocukluğumuzu bilen sürekli müşterimiz olan Almanlar, ‘Almanya’da bira kaynak suyundan üretiliyor, su çok güzel, birayı bundan yapın’ diye babamın aklına giriyor. Almanya’daki Huppman adlı çok iyi bir biracıdan ‘know how’ alıyor babam ve üretime başlıyoruz. Ancak bu alanda ulusal bir satışımız yok, bölgesel bir markayız.”
TARIMDA YATIRIM AVOKADOYA YAPILACAK
3 bin 500 dekarlık bir alanda tarım yaptıklarına da değinen Murat Süral, özellikle avokado üretiminde büyümeyi planladıklarını anlattı. Murat Süral, sözlerine şöyle devam etti:
“Tarımda ilk narenciye ile başladık. Eskiden döviz bazında iyi kazanç sağlayan bir üründü. Ancak artık insanlar portakal soymaya üşeniyor, suyunu içmek istiyor. Sağlıklı yaşam ve vitamin trendi de olumsuz etkiledi, dünya genelinde narenciye geriledi. Avokadoyu devlet Türkiye’ye getirdi ve belli başlı üreticilere verdi. Babam da onlardan biriydi. Yıllarca nasıl yendiğini bilemediğimiz için kimseye satamadık. Haşladık, kızarttık olmadı. Annem sarımsak ve zeytinyağı her şeye lezzet katar dedi, öyle denedik muhteşem oldu. Portakal 5 liraysa bir tane avokado 1 liraydı ve kimse almıyordu. Doktorlar önerince ilgi arttı. Biz de şimdi limon hariç narenciye varlığımızı avokadoya çeviriyoruz. Buğday dışında serada muz ve topraksız domates de yetiştiriyoruz ama biz tarımda yatırıma avokado ile devam edeceğiz. Aspendos Farm diye bir şirket kuruyoruz. Ürünlerimizi online olarak da satacağız. Başka üreticilerin ürünlerini de koymayı planlıyoruz.”
patronlardunyasi.com