Sofyan Amrabat, Dünya Kupası’nda gösterdiği performansla kariyerinde önemli bir dönüm noktasına ulaştı. Bu yazıda, Amrabat’ın bu büyük turnuvadaki etkileyici anlarını ve kariyerine olan katkılarını keşfedin.
Patronlar Dünyası’nın haberine göre; Trendyol Süper Lig’in 12. haftasında Sivasspor ile karşılaşan Fenerbahçe, Kadıköy’de rakibini 4-0 mağlup ederek milli ara öncesi 26 puanla 2. sıraya yükseldi. Zirvenin 5 puan gerisinde yer alan sarı-lacivertlilerde Faslı futbolcu Sofyan Amrabat’ın performansı dikkat çekti. Hem Trabzon deplasmanında hem de Sivasspor maçında üst üste gol atan Amrabat, Fenerbahçe YouTube kanalına özel açıklamalarda bulundu.
“Kariyerimin Dönüm Noktası…”
Açıklamalarında futbol hayatına nasıl başladığını anlatan Amrabat, “Futbola çok genç yaşta, sokaklarda arkadaşlarımla ve kardeşlerimle oynayarak başladım. Sanırım 6 yaşındayken şehrimizdeki amatör kulüpte, Zuidvogels’te oynamaya başladım. Büyük kardeşim Nordin Amrabat, benim için her zaman bir örnek teşkil etti; kendisi benden 9 yaş büyük ve sürekli futbol oynardı. En büyük dönüm noktam ise Dünya Kupası’ydı. Bu, kariyerimde harika bir andı. Ancak asıl önemli dönüm noktam, Utrecht’ten Feyenoord’a transfer olmamdı. Orada ilk kez Şampiyonlar Ligi’nde oynamak için sahaya çıkacağım. O dönem, Şampiyonlar Ligi’nde ilk kez oynayacağım için neyle karşılaşacağımı bilmiyordum. Bir yıl önceki tüm Şampiyonlar Ligi maçlarını izleyerek geçirmiştim. İlk maçımız Manchester City’e karşıydı ve bu benim için unutulmaz bir andı. O maçtan sonra, kendime ‘Ben de bu seviyede oynayabilirim.’ dedim. Bu, oyuncu olarak benim için bir dönüm noktasıydı; genç bir futbolcu olarak Şampiyonlar Ligi’nde en yüksek seviyede oynamak. Sanırım kariyerimdeki en büyük dönüm noktası buydu.”
“Hobilerim Yok”
Amrabat, futbol dışında bir hobisinin olmadığını belirterek, “Hobilerim yok. Her zaman futbol benim için her şeydir. Bunu bir hayat tarzı olarak görüyorum. İnsanlar belki bunu sadece 2 saatlik antrenmandan ya da hafta sonu 90 dakikalık maçtan ibaret zannedebilir, ama bu çok daha fazlası. Oynadığımız tüm maçlar ve yaptığımız idmanlar… 7/24 profesyonel olmak zorundasınız. Her gününüz önemli. İyi uyumak, iyi dinlenmek, iyi beslenmek ve iyi toparlanabilmek… Bu nedenle başka şeyler yapmaya pek zamanım kalmıyor. Zamanımın çoğunu tesislerde, sahada geçiriyorum. İdmanlar, dinlenmeler ve fizyoterapistlerle yaptığımız çalışmalar… Fitness’ta kendimizi geliştirmemiz için yaptığımız çalışmalar, ama kastettiğim vücut geliştirme değil, daha dengeli olabilmek üzerine. Çok fazla core egzersizleri yapıyorum ki bu da gerekli. Kulüpte yemek yiyorum ve iyi beslenmeye çalışıyorum. Sonrasında eve gidiyorum. Uyumayı seviyorum; toparlanmak için bir saat, eğer çok yorgunsam iki saat uyuyorum. Sonrasında uyanıp akşam yemeği vaktinin geldiğini görüyorum. Akşam yemeğinden sonra dinlenmek için biraz televizyona bakıyorum. O esnada buz makinesiyle ve normatec ile bir sonraki gün için kendimi hazırlıyorum. Sonrasında yatağıma geçip uyuyorum. Ertesi gün tekrar başlıyorum rutinime. Bu yüzden hobilerime veya başka şeylere vaktim kalmıyor. Ailemle olmayı seviyorum.”
Kaynak: Patronların Dünyası