Singer Dikiş Makinelerinin Tarihçesi ve Türkiye’deki Yükselişi

Singer dikiş makinelerinin tarihçesi, yenilikçi tasarımları ve Türkiye’deki yükselişi üzerine derinlemesine bir inceleme. Dikiş makinelerinin evrimini ve Singer markasının sektördeki etkisini keşfedin.

Singer Dikiş Makinelerinin Tarihçesi ve Türkiye’deki Yükselişi
Yayınlama: 30.10.2024
10
A+
A-

İlk Dikiş Makinesi ve Singer’in Tarihçesi

Necla DALAN’ın Patronlar Dünyası’ndaki haberine göre, Isaac Merritt Singer, 1850 yılında Boston’da mütevazı bir atölyede ilk düz dikiş makinesini üretmek için 40 dolar borç aldı. Singer’in temel amacı, karısını dikiş yapma zahmetinden kurtarmak ve ona daha konforlu bir yaşam sunmaktı. Bir yıl sonra, Edward B. Clark ile birlikte I.M. Singer&Company’yi kurarak dikiş makineleri üretimini genişletmeye başladı. 1853 yılında, Singer fabrikası New York’a taşındı ve ismi Singer Manufacturing Company olarak değiştirildi. İlk üretilen makineler, 100 dolara satılmaya başlandı.

Türkiye’ye Girişi

Singer dikiş makineleri Türkiye’ye ilk olarak 1886 yılında geldi. Bu dönemde, İstanbul ve İzmir’de ürünler satışa sunulmaya başlandı. Singer’in Türkiye’deki ilk bayisi 1904 yılında İstiklal Caddesi’nde açıldı ve böylece, Singer, Türkiye’de bayilik açıp fatura kesen ilk yabancı şirket unvanını kazandı. Aynı zamanda, Türkiye’de izinli pazarlama yöntemini kullanan ilk firma olma özelliğine de sahipti. Singer, tüketicinin iznini alarak akşamları ev ziyaretleriyle ürün tanıtımı ve satışı yaparak geniş bir müşteri kitlesine ulaştı. Ayrıca, Türk halkını gaz sobası ve ocak ile de tanıştıran ilk şirket oldu.

Dikiş Makinelerinin Nostaljik Yeri

Bir dönem her genç kızın çeyizinde bulunması gereken dikiş makineleri, zamanla nostaljik bir hale geldi. Konfeksiyon ve hazır giyim sektörü, dikiş makinelerinin yerini alarak terzilerin iş yapma biçimlerini değiştirdi. Ancak son iki yılda, Türkiye’yi derinden etkileyen enflasyon ve düşen alım gücü, evde dikiş yapma eğilimini yeniden canlandırdı. Böylece, Singer Türkiye, Avrupa dikiş makinesi pazarında zirveye oturdu. Uzun yıllar Almanya’nın lider olduğu bu alanda, Türkiye Singer, yıllık 300 bin adede ulaşan ev tipi dikiş makinesi satışıyla Avrupa’nın bir numarası haline geldi.

Ekonomik Kriz ve Dikiş Makinelerine İlgi

Dikiş makinelerine olan ilginin artmasında ekonomik kriz etkili oldu. Singer Türkiye Genel Müdürü Sinem Kınran Parlak, Türkiye pazarını ve yeni yatırım planlarını değerlendirdi. Parlak, Türkiye’de Singer tabelalı 300’den fazla bayinin bulunduğunu, Vestel ve Arçelik bayilerinde, A101 ve Şok gibi zincir marketlerde de ürünlerinin satıldığını belirtti. Online satış ve pazar yerleri de önemli bir satış kanalı haline geldi. En çok satan dikiş makinesi modeli ise fiyatı 3 bin 500 TL civarında olan 1605 modelidir.

Sinem Kınran Parlak, geçen yıl yüzde 40 büyüme kaydettiklerini ve global beklentilerin 2025 yılında bu yılın yüzde 20 üzerine çıkması yönünde olduğunu ifade etti. Parlak, son dönemde dikiş makinelerine olan ilginin arttığını vurgulayarak, “Evde dikiş yapmak, ekonomik krizle beraber yeniden gündeme geldi. İnsanlar, terzilik işlerini kendileri yapmaya başladı. Markalar, eskiden ücretsiz yaptıkları tadilat hizmetlerinden artık para almaya başladı, bu da etkili oldu. Ayrıca dünya genelinde kendin yap trendi var ve Türkiye’de de bu trend yükseliyor. Genç nesil farklılaşmak istiyor. Çeyiz sandıkları yeniden gün yüzüne çıktı. Ekonomik sıkıntılar nedeniyle diktiği ürünleri satarak para kazanan bir kesim oluştu. Sosyal medyada içerikler üreterek insanlar kolay öğrenebiliyor. Son 3-4 yıldır satışlarda artış gözlemleniyor ve son iki yıldır grup içinde Avrupa birincisi durumundayız. Almanya’dan liderliği aldık. Avrupa’da bir resesyon olsa da Türkiye’de daha hızlı aksiyon alabiliyoruz. İnsanların satın alma kapasitesine uygun hizmet sunmamız gerekiyor. Bir noktadan sonra finansçı gibi çalışmak ve piyasanın nabzını iyi tutmak zorundayız” diye konuştu.

Yıllık Dikiş Makinesi Satışları

Türkiye’de yıllık 350 bin adet ev tipi dikiş makinesi satıldığını ve bunun 300 bininin Singer ürünü olduğunu belirten Parlak, şu bilgileri paylaştı: “2004 yılına kadar Türkiye’de bir fabrikamız vardı ve dikiş makinelerinde 1301 modelini üretiyorduk. Kabiniyle birlikte 40 kilo ağırlığındaydı. Evlerin küçülmesi ve ihtiyaçların değişmesi nedeniyle fabrika kapatıldı. Türkiye’de sanayi tipi dikiş makinelerinden çıkmıştık. Ancak piyasadan gelen talep üzerine bu yıl tekrar sanayi tipi makineleri getirmeye başladık. Singer, dikiş makineleri ve dikişle ilgili ürünler de üretiyor; kazanlı ütüler, buharlı düzleştiriciler, seyahat ütüleri gibi…”

Ütü Üretimi ve Gelecek Planları

Türkiye’deki farklı ürünlerle ilgili planlarımız var. Ütü, bunlardan biri. Kazanlı ütülerden yüksek satış yapıyorduk ancak vergi nedeniyle rekabetçi fiyat sunamıyorduk, bu yüzden alternatif arayışına girdik. Komponentler Çin’den gelecek ve montajı Türkiye’de yaptıracağız. Üç model geliştirdik ve 2025’in ilk çeyreğinde üretime başlamayı planlıyoruz. Bu sayede pazarda iddialı olacağız ve ‘Made in Turkey’ etiketi Avrupa açısından da olumlu bir durum oluşturacak. Ayrıca, overlok makineleri de son yıllarda evlerde popüler hale geldi ve bu ürünlerde de lider konumdayız. Ütüden sonra, globalde dikiş makinesi üretimi için bir iştah oluşabilir. Süpürgeye de yüksek talep var ancak adım adım ilerlemek istiyoruz. Globalde ütü projesini sunduk ve kabul edildi. Önce o projeyi tamamlayalım, ardından süpürge üretimi üzerine çalışmalar yapabiliriz.”

Enflasyon ve İş Stratejileri

Sinem Kınran Parlak, Türkiye’nin başarısının globalde fark yarattığını vurgulayarak, “Eskiden Türkiye nerede diye sorarlardı, şimdi CEO’lar ve yönetim kurulu üyeleri yılda birkaç kez geliyor” dedi. Geçen yıl lojistikte yaşanan sıkıntılara dikkat çeken Parlak, “Satış artışımız sayesinde Avrupa’dan önce bize mal akışı sağlandı. Böylece büyük müşterilerimizle işlerimiz aksamadı. Türkiye genelinde özellikle enflasyonu anlamaya çalışıyorlar. Bu yıl iki kez enflasyon farkını maaşlara yansıttık. Bu açıdan başarılı sonuçlarımızın bize faydası oldu” ifadelerini kullandı.

Meslek Eğitimi ve Gençlerin Teşviki

Eğitim kadrolarının tüm Türkiye’yi gezdiğini ifade eden Parlak, “Kız meslek liselerinden halk eğitim merkezlerine, belediyelerden muhtarlıklara kadar aktif çalışıyoruz. Bu yıl meslek liselerine daha fazla yatırım yapmayı planlıyoruz. Çünkü meslek erbabı azalıyor ve gençleri teşvik etmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

Kaynak: Patronların Dünyası

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.