Madencilik Sektöründe Yatırımlar ve Eğitim İhtiyacı

Madencilik sektöründe yatırımların artması, nitelikli iş gücüne olan ihtiyacı da beraberinde getiriyor. Bu içerikte, madencilikte eğitim programları, yatırım fırsatları ve sektördeki gelişmeler hakkında bilgi bulabilirsiniz.

Madencilik Sektöründe Yatırımlar ve Eğitim İhtiyacı
Yayınlama: 30.10.2024
5
A+
A-

Madencilik Sektöründeki Hareketlilik

Necla DALAN Patronlar Dünyası’nın haberine göre, madencilik sektörü son zamanlarda önemli bir hareketlilik yaşıyor. İliç’te meydana gelen korkunç kaza, sektöre yönelik tartışmaları zirveye taşıdı. Bu durum, yeni ihale ve yatırımların sıkça gündeme gelmesine sebep oldu. Örneğin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen Sinop Boyabat bakır madeni sahasının ihalesini, 3,6 milyar TL bedelle Cengiz Holding’in şirketi Eti Bakır kazandı. Ancak, ihaleye katılmak için gereken şartların sadece bu şirket tarafından karşılanabilmesi, kamuoyunda tartışmaların fitilini ateşledi.

Bu sırada, Doğan Holding’in madencilik alanındaki son hamleleri de dikkat çekti. Doğan Holding, Gümüştaş Madencilik ve Doku Madencilik şirketlerinin yüzde 50 hisselerini Kurmel Holding A.Ş.’den, yüzde 25 hisselerini ise Ortadoğu Otomotiv’den satın alarak madencilik sektöründe büyümeye karar verdi. Önümüzdeki dört yıl içerisinde Niğde Bolkar sahasında 100 milyon dolarlık tesis ve yeraltı madencilik yatırımı yapmayı planlıyor.

Türk Yatırımcılar İçin Fırsatlar

“BENCE MADENLER TÜRK YATIRIMCILARA VERİLMELİ”

Akfen Holding de madenciliğe yatırım yapan önemli gruplardan biri. 2016 yılında Acacia Maden İşletmeleri’ne ortak olan Akfen, 2010 yılında Kastamonu Hanönü ilçesinde Gökırmak Bakır Madeni Projesi’ni işletmek üzere kurulmuştu. Acacia’da, Akfen’in yüzde 42.5, İlbak’ın yüzde 42.5 ve BMA’nın ise yüzde 15 hissesi bulunuyor. Geçtiğimiz hafta sonu, Akfen’in kurucusu olduğu Türkiye İnsan Kaynakları, Eğitim ve Sağlık Vakfı’nın (TİKAV) Edinburgh Dükü Kupası’nın ikinci ayağını izlemek için Riva MVK Golf Kulübü’ne gittim. Burada Akfen’in Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın ile madencilik sektöründeki son gelişmeleri konuştum. Eti Bakır’ın aldığı ihaledeki izabe tesisi sahibi olma şartı nedeniyle ihaleye katılmadıklarını belirten Akın, “Madenciliğe yeni yatırımlar olacaktır. Biz 350 milyon dolar yatırım yaptık, kimsenin haberi olmadı. Hala da yatırım yapıyoruz. Maden işi, güzel bir yer bulursan oldukça cazip. Maden ihracatı, ülke için önemli bir gelir kaynağı. Madenin anında uluslararası piyasada alıcısı var, elde kalması söz konusu değil. Bence madenler Türk yatırımcılara verilmelidir; yabancılara maden verilmemelidir” dedi.

Finansman Sorunları

“BANKALARDA MADENDEN ANLAYAN KİMSE YOK, EMLAK PROJESİ DE ODACI DA MÜDÜR DE ANLIYOR”

Madenciliğin uzun vadeli yatırım süreçleri nedeniyle bankalar tarafından yeterince kredilendirilmediğine dikkat çeken Akın, “İtibarlı danışmanlık şirketlerinin raporları olmadan bankalar madenciliği kredilendirmiyor. Ayrıca, Türk yatırımcılara yabancı bankalar kredi vermiyor. Yani maden Türkiye’de ve sahibi Türk ise kredi verilmiyor. Fakat, yabancı bir yatırımcı maden sahibi ise durum farklı. Yabancıların hakları daha fazla korunuyor. Çünkü yatırım dönemi oldukça uzun sürüyor. Bir iki yıl olsa tamam, ama bu süreç 6-7 yıl sürebiliyor. Hiçbir Türk bankası madene proje finansmanı sağlamaz. Çünkü bu konuda anlayacak, değerlendirecek kadroları yok. Ama gel, emlak projesi geliştiriyorum de, onu genel müdürden odacısına kadar herkes anlıyor. Türk bankalarının madenciliğe bakışı değişmeli. Risk alınacaksa, madencilikte alınmasında fayda var. Çünkü tutarsa, madende ciddi gelir var.” şeklinde konuştu.

Eğitim İhtiyacı ve Kamu Bilincinin Artırılması

“VAKIF KURULSUN, HEM BİZ YATIRIMCILARA, HEM KAMUYA, HEM DE HALKA EĞİTİM VERİLSİN”

Madenciliğin ihracat açısından son derece önemli olduğunu vurgulayan Akın, “Ancak madencilik denilince kamuoyunda tepki oluşuyor. Bu durumu ortadan kaldırmak lazım” dedi ve şu öneride bulundu: “Asıl önemli olan doğayla madenin barışık bir şekilde yürüyüp yürüyemeyeceğidir. Bunu sağlamak gerekiyor. Evet, maliyetler yükseliyor ama sonuçta bu maliyetlerin hepsi yerli. İthal ikamesi yapmıyorsunuz. Bu yüzden doğayı tahrip etmeden yapılabilecek madenciliğe odaklanmak lazım. Bu konuda, yatırımcılara ciddi eğitim verilmesi gerekiyor. Devletin bir kurulu ya da bir vakıf kurarak madencilere eğitim vermesi faydalı olacaktır. Kamuoyu ne istiyorsa, nasıl isteniyorsa, nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda eğitim verilmelidir. Madenciyi, devleti ve halkı bilgilendirmek ve eğitmek şart. Her kafadan bir ses çıkıyor. Halk, medya, politikacılar herkes farklı konuşuyor. Bu durumun artık bir eğitim temeline oturtulması gerekiyor. Devlet eliyle yapılabilir, yarı devlet olabilir ya da bir vakıf kurulabilir. TEMA ve TOBB gibi kuruluşlar da bu konuda katkı sağlayabilir. Türkiye’de gönüllü çalışacak çok sayıda uzman var. Devlet memurlarının, yerel idarelerin de eğitilmesi gerekli. Örneğin, Çanakkale’de bu konuda hassasiyet var; vali, belediye başkanı, memurlar ve orman idaresi eğitimli. Bu tür uygulamaların yaygınlaştırılması gerekiyor. Bu tür adımlar atılırsa, bankaların bakış açısı da değişir. Bankalarda maden mühendislerinin çalışması gündeme gelir, yeni bir birim oluşturularak bu işleri incelemeleri sağlanır. Şu anda bankalarda bu konuyu inceleyecek yeterli kadro yok. Türkiye artık bir maden ülkesi ve bunu değerlendirmek lazım.”

Kaynak: Patronların Dünyası

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.