Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele: Antalya Kent Konseyi’nin Açıklamaları

Antalya Kent Konseyi, kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli adımlar atarak toplumsal farkındalığı artırmayı hedefliyor. Bu içerikte, Konsey’in açıklamaları ve mücadele stratejileri hakkında detaylı bilgi bulabilirsiniz.

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele: Antalya Kent Konseyi’nin Açıklamaları
Yayınlama: 25.11.2024
4
A+
A-

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele: Antalya Kent Konseyi’nden Önemli Açıklama

Antalya Körfez gazetesinin haberine göre; kadınlara yönelik şiddet, yalnızca bireylerin fiziksel ve ruhsal bütünlüğünü tehdit etmekle kalmayıp, aynı zamanda toplumsal adalet ve eşitlik ilkelerini de sarsmaya devam eden ciddi bir toplumsal sorundur. Bu önemli meseleye duyarlı yaklaşan toplumsal kesimlerin sayısı giderek artmaktadır.

ÇOK YÖNLÜ YAKLAŞIM TALEBİ

Antalya Kent Konseyi Kadın Meclisi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü vesilesiyle yazılı bir açıklama yaparak bu konuya dikkat çekti. Kadına yönelik şiddetin; fiziksel saldırı, psikolojik baskı, ekonomik kısıtlamalar ve cinsel taciz gibi çok çeşitli biçimlerde kendini gösterdiğine vurgu yapıldı. Açıklamada, bu çeşitliliğin çok yönlü bir yaklaşım ile ele alınmasının gerekliliği belirtilmiştir.

İKİNCİ PLANA ATILAN KADINLAR

Yapılan açıklamada, kadına yönelik şiddetin temel nedeninin toplumsal cinsiyet eşitsizliği olduğunun altı çizildi. “Patriarkal kültürlerin etkisiyle derinleşen bu eşitsizlik, kadınları ikinci plana atan bir anlayışa dönüşmüştür. Şiddet, bazen ekonomik zorlukların, bazen de bireysel öfke veya güvensizliklerin bir dışavurumu olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak bu bireysel sebeplerin ötesinde, toplumsal normların, eğitim eksikliğinin ve hukuki yaptırımların yetersizliğinin büyük bir payı bulunmaktadır” ifadelerine yer verildi.

ŞİDDETİN ÇOK YÖNLÜ SONUÇLARI

Kadına yönelik şiddetin sadece fiziksel hasar yaratmakla kalmayıp, aynı zamanda ruhsal travmalara, özgüven kaybına ve sosyal izolasyona da yol açtığı belirtildi. Açıklamada, “Toplum genelinde kadınların aktif rol aldığı alanlarda gözlemlenen azalma, ekonomik üretkenlikteki düşüş ve genel huzursuzluk gibi olumsuz etkiler gözlenmektedir. Bu nedenle, şiddeti önlemek yalnızca bireysel bir mesele olmanın ötesine geçer; bu, toplumsal bir zorunluluktur” denildi.

ŞİDDETİ SONA ERDİRMEK SEÇENEK DEĞİL

Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için eğitim, hukuki düzenlemeler, ekonomik destek, farkındalık kampanyaları, sığınma evleri ve psikolojik destek gibi unsurların aktif bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulandı. Bildiride, kadınlara yönelik şiddetin sona ermesinin ancak bireylerin ve kurumların ortak çabaları ile mümkün olacağı kaydedildi. Mücadelenin yalnızca kadınların değil, tüm toplumun özgürleşmesi ve ilerlemesi için elzem olduğu belirtilerek, “Kadınları korumak ve onlara yönelik şiddeti sona erdirmek bir seçenek değil, bir zorunluluktur. Kadına yönelik her türlü şiddete sessiz kalmak, bu şiddeti onaylamak anlamına gelir. Bu nedenle toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve şiddetsiz bir toplumu inşa edebilmek için dayanışmamızı ve mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz” mesajı verildi.

Kaynak: Antalya Körfez

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.