Güneş sistemimizin dev gezegeni Jupiter’in üzerinde yer alan ve “Jüpiter’in gözü” ismi de verilen, Dünya’dan daha büyük boyuttaki dev kırmızı lekede olağan dışı hareketler tespit edildi.
Jüpiter’in atmosferinde belki de binlerce yıldır dinmeyen muazzam bir fırtına nedeniyle oluşan Büyük Kırmızı Leke ya da İngilizce’deki kısaltmasıyla GRS (Great Red Spot) hakkındaki yeni gözlemler, bu gizemli bulut oluşumu hakkında şaşırtıcı yeni bulgular ortaya koydu.
90 gün boyunca yapılan düzenli gözlemlerde, eliptik şeklin büyük miktarda boyut değiştirebildiği ve farklı yönlerde ezilebildiği fark edildi. Bu da daha önce GRS hakkında düşündüğümüz, daha kararlı ve stabil durumun tersine işaret ediyor.
Aslında bu dev lekenin şeklinin değişmesi pek de beklenmedik bir şey değil; bilim insanları bunun teorik olarak mümkün olduğunu biliyor ve bu sonucu bekliyordu. Sonuçta bu leke katı bir kaya değil, bir bulut kümesi… Ve rüzgarların yön değiştirmesiyle dağılması kaçınılmaz. Ama bu kadar büyük değişimler ilk kez görülüyor.
Asıl şaşırtıcı olan bu lekenin belki binlerce yıldır orada bu şeklini koruyor olması. Açıkçası kimse lekenin ne kadar zamandır orada olduğunu kesin olarak bilmiyor.
Ancak son birkaç yılda lekenin boyutu kesinlikle küçüldü. Öte yandan Aralık 2023 ile Mart 2024 arasındaki gözlemler, bu lekenin sanki bir stres topu gibi itilip sıkıştırılıyormuş gibi göründüğünü ortaya koydu.
Bu leke ne yapmaya çalışıyor?
NASA’nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nden bilim insanı Amy Simon bir açıklamada şöyle söyledi: “Hafifçe değiştiğini bilsek de, boyutunun bu kadar fazla salınmasını beklemiyorduk. Bildiğimiz kadarıyla, daha önce böyle bir şey kaydedilmedi. Bu, GRS’nin doğru görüntüleme ritmine sahip olduğumuz ilk deneyim. Hubble’ın yüksek çözünürlüğüyle, GRS’nin daha hızlı ve daha yavaş hareket ederken aynı anda kesin olarak içeri ve dışarı sıkıştığını söyleyebiliriz. Bu çok beklenmedik bir durumdu ve şu anda bu hareketin nedenini hidrodinamik olarak açıklayamıyoruz.“
Filmlere de konu olan Jüpiter ve üzerindeki dev kırmızı leke hakkındaki gizemler giderek büyüyor ve şimdilik ona ulaşıp detaylı inceleme şansımız yok. Bulut kütlesinin içindeki basıncın ve atmosfer şartlarının dünya yapımı bir uzay aracı için çok vahşi olduğu düşünülüyor.