İklim Krizi ve Su Kaynakları: Tehditler ve Çözümler

İklim krizi, su kaynaklarımızı tehdit ediyor. Bu içerikte, su kaynaklarının korunması için karşılaştığımız zorlukları ve etkili çözümleri keşfedin. Geleceğimiz için suyun önemini anlamak ve eyleme geçmek zamanı!

İklim Krizi ve Su Kaynakları: Tehditler ve Çözümler
Yayınlama: 18.11.2024
3
A+
A-

İklim Krizi ve Su Kaynakları Üzerindeki Etkileri

Antalya Körfez gazetesinin haberine göre, Makina Mühendisleri Odası (MMO) Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. İbrahim Atmaca, iklim krizi ile birlikte artan endüstriyel üretim, hızlı nüfus artışı, şehirleşme, tarım ve turizmde kontrolsüz su kullanımı gibi faktörlerin, temiz su kaynaklarının geleceği açısından ciddi bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekti.

Alternatif Çözümler Üzerine Düşünceler

Başkan Atmaca, temiz su kaynaklarındaki kirliliğin de bu riskin boyutunu artırdığını belirterek, “Son zamanlarda en çok tartışılan konular arasında enerji kaynaklarındaki daralma ve maliyetler yer alıyor. Ancak asıl riskin su kaynaklarında olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Enerji krizine karşı birçok alternatif çözüm bulmak mümkünken, tükenen su kaynakları için çare bulmak oldukça zor olacaktır.” ifadelerini kullandı.

Su Fakirliği Tehdidi

Atmaca, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü’nün verilerine dayanarak, ülkemizde yıllık kullanılan 57 milyar metreküp suyun %77’sinin (44 milyar metreküp) sulamada, %23’ünün (13 milyar metreküp) ise içme, kullanma ve sanayide tüketildiğini vurguladı. “2020 yılında 1.652 metreküp olan kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı, 2022 yılında 1.322 metreküpe kadar düştü. Bu durum, ülkemizin su baskısı yaşayan ülkeler arasında yer almasına neden olmuştur.” dedi. Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın projeksiyonlarına göre, artan nüfus ile birlikte kişi başına düşen yıllık su miktarının 2030 yılında 1.200 metreküpe, 2040 yılında 1.116 metreküpe ve 2050 yılında ise 1.069 metreküpe kadar düşmesi bekleniyor. Bu veriler, ülkemizin su fakirliği ile karşılaşmaması için acil önlemler alması gerektiğini gösteriyor.

Kota Bazlı Tedbirlerin Önemi

Atmaca, kaynak kullanımında acilen kota bazlı tedbirler alınması gerektiğinin altını çizerek, “Özellikle tarım ve turizmde kullanılan su miktarı için alınacak önlemler, su kaynaklarının geleceği ve güvenliği açısından son derece kritik olacaktır. Tarımsal sulamada ürün cinsi ve miktarı, turizmde ise tesisin bulunduğu bölgenin iklimi ve yatak kapasitesi bazında kota tanımlamaları yapılması, kontrolsüz su tüketimini önlemek için önemli bir adım olacaktır.” dedi.

Bilinçsiz Sondaj Tehlikesi

Başkan Atmaca, tarım ve turizmdeki en büyük tehlikenin bilinçsiz ve kontrolsüz açılan sondaj kuyuları olduğunu belirtti. “Yeraltı suları her geçen yıl daha da derine doğru çekilmektedir. Gereğinden fazla ve kontrolsüz şekilde yeraltından çekilen su, hem su hem de enerji kaybına yol açmaktadır. Kuyu pompaları ile derinlerden çekilen su, ciddi enerji tüketimine neden olmaktadır. Bu nedenle bilinçsiz ve kontrolsüz sondajlar, su ve enerji kaynaklarımızın kontrolsüz kullanılmasına yol açmaktadır. Denetimler, bu noktada atılacak en önemli adımlar arasındadır.” şeklinde konuştu.

Turizm Tesislerinde Verimlilik

Prof. Dr. İbrahim Atmaca, ülkemiz için turizmin son derece önemli olduğunu ve bu alanda yapılacak verimlilik uygulamalarının örnek teşkil etmesi gerektiğini ifade etti. “Tesislerde, kontrolsüz yapılan peyzaj sulamasının yanı sıra havuzlardan ve klimaların soğutma kulelerinden buharlaşan büyük miktarlarda su kaybı yaşanıyor. Örneğin, büyük bir otel tesisinin klima sistemi soğutma kulelerinde bir saatte buharlaşan su miktarı 14 metreküpe kadar çıkabilmektedir. Bu suyun ikame edilmesi için yaklaşık 4 metreküp su atık hale gelmektedir. Dolayısıyla, sadece bir tesiste bir saatte 18 metreküp su kaybı yaşanıyor.” dedi.

Tarımsal Su Kullanımında Modernizasyon

Atmaca, tarımsal alanda özellikle ürün bazlı planlamaların su kaynağının geleceği için kritik öneme sahip olduğunu belirtti. “Ürün tercihlerinde eğilimlerden ziyade, kaynak güvenliği ve sürdürülebilirlik ön planda tutulmalıdır. Aşırı su tüketen ürünlerin kısıtlanması gerekmektedir. Tarımda suyun maliyetinin ödeniyor olması, kullanımı için yeterli olmamalıdır. Modern ve verimli sulama sistemlerine geçiş süreci hızlandırılmalı, otomasyona bağlı olarak tüketilen su sürekli takip edilmeli ve kota aşımlarında oluşacak maliyetler, tüketimi azaltacak tedbirlerin alınmasında teşvik edici olmalıdır.” dedi.

Kaynak: Antalya Körfez

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.