Antalya’nın Konyaaltı ilçesi Doyran ve Geyikbayırı Mahalleleri sınırlarında Doyran Enerji A.Ş. tarafından yapılması planlanan 198 milyon TL maliyetli Doyran Regülatörü ve Hidroelektrik Santrali (8,00 MWm/7,76 MWe) projesi ile ilgili Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci başladı. Antalya Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Obelya Mühendislik Çevre ve Yatırım Danışmanlığı Hizmetleri tarafından hazırlanan ÇED Başvuru Dosyası’nın halkın görüşüne açıldığı duyuruldu.
İTİRAZ DİLEKÇELERİ HAZIRLANDI
Bölgede faaliyete geçirilmesi düşünülen HES projesi yöre halkında büyük bir tedirginliğe neden oldu. Yükselen itirazların ardından Doyran, Çamlıbel, Doyran Dağ, Gökçam, Karatepe, Geyikbayırı, Kır, Akdamlar, Çağlarca, Aşağı Karaman, Bahtılı Muhtarları Doran’a HES yapılmasına karşı itiraz dilekçelerini hazırladı. Hazırlanan dilekçeler Antalya Valiliği’ne, Konyaaltı Kaymakamlığı’na, Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne, Konyaaltı Belediyesi’ne, AKP, CHP, MHP ve İYİ Parti il ve ilçe başkanlıklarına iletildi.
“DOĞAL YAŞAM SONA ERECEK”
Konuya ilişkin süreçleri yakından takip eden Antalya Barosu Çevre ve İmar İzleme Kurulu, “Doyran’da HES’e hayır!” başlıklı bir açıklamaya imza attı. Doyran deresindeki su akışının planlanan HES projesinin gücünü karşılamaya yeterli olmadığını belirten açıklamada, “Projede toplam 108 dönüm alan kullanılacağı belirtilmiş olup bu alanının büyük bir kısmı orman alanından oluşmaktadır. Bu ormanlık alandaki ağaçların kesilmesi halinde doğal yaşam sona erecek ve göz bebeğimiz ormanlarımız maddi gerçekliği bulunmayan bir proje için yok edilecektir” ifadeleri yer aldı.
“TAHRİBATIN BOYUTU BİLİNMİYOR”
Söz konusu projenin doğaya ne kadar tahribat vereceğine dair mevcut bir çalışmanın bulunmadığını kaydeden kurul, salt tahminler üzerine hareket edildiğini belirtti. Alan içerisinde yer alan yurttaşlara ait en verimli tarım arazilerinin de alınacağının bilgisini veren Antalya Barosu Çevre ve İmar İzleme Kurulu, bu alanlar için henüz bir kamulaştırma dahi yapılmadığına dikkat çekti.
“DERE YATAĞI KURUYACAK”
Hem tarım potansiyeli hem turizm potansiyeli bulunan böyle bir coğrafyaya HES yapmanın bir doğa katliamı olduğunu vurgulayan kurul, “Su kaynaklarının giderek azaldığı küresel iklim krizinde Doyran deresindeki su akışı dikkate alınmaksızın ortaya atılan bu projenin hayata geçmesi halinde dere yatağının kuruyacağı çok açıktır. Bunun sonucunda da alınacak su, üretime yetmeyeceğinden sonraki süreçte bölgedeki diğer su kaynaklarına da göz dikileceği bunun da tüm bölgeyi daha çok susuzluğa sevk edeceği tartışmasızdır” ifadelerine yer verdi.
“DOYRAN’DA, MEYDANLARDAYIZ!”
Söz konusu katliamın kabulünün mümkün olmadığının altını çizen kurul, kamuoyuna çağrıda da bulundu. Doğanın katledilmesine karşı kayıtsız kalmamak ve seslerini duyurmak için 8 Ekim saat 11.00’de Doyran’da Halkın Katılım Toplantısı düzenleneceğinin bilgisini veren kurul, söz konusu toplantıda kendilerinin de hazır bulunacağını kamuoyuna duyurdu.