Belçika’da seks işçilerine yönelik yeni yasal düzenlemeler, çalışma koşullarını iyileştirmeyi ve haklarını korumayı amaçlıyor. Bu değişiklikler hakkında kamuoyunda oluşan tepkileri ve tartışmaları keşfedin.
Uluslararası Seks İşçileri Birliği’ne göre, dünya genelinde yaklaşık 52 milyon seks işçisi bulunmaktadır. 2022 yılında Belçika’da seks işçiliği suç olmaktan çıkarılmış ve bu meslek, yasal bir çerçeve içinde faaliyet göstermeye başlamıştır. Ancak, seks işçilerinin hakları konusunda henüz bir iyileştirme yapılmamıştı. Şimdi, Belçika hükümeti, bu konuda önemli bir adım atarak, seks işçilerinin haklarını güvence altına alacak yeni bir yasa yürürlüğe koymuştur.
Dün (1 Aralık) itibarıyla yürürlüğe giren bu yasa, seks işçilerinin sözleşme yapabilmesini ve yasal olarak korunmalarını sağlamaktadır. Ancak, seks işçiliğinin yasal bir sektör haline gelmesini eleştiren kesimler, bu durumun kadınları insan ticareti ve istismara daha açık hale getirdiğini savunmaktadır. Yasal güvence altına alınmalarının, bu endişeleri tam olarak gidermeyeceği düşünülmektedir. Belçika hükümetinin bu kararı, koronavirüs salgını sürecinde yaşanan protestoların bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır; zira salgın döneminde seks işçileri devletten yeterli destek alamamışlardı.
BELÇİKA’DA SEKS İŞÇİLERİNE YENİ DÜZENLEME: KİM, NE DEDİ?
Belçika Seks İşçileri Sendikası, yeni yasayı “yasal ayrımcılığı sona erdiren büyük bir adım” olarak değerlendirmiştir. Ancak sendika, yürürlüğe giren kuralların seks işçiliğini azaltmaya ya da ortadan kaldırmaya yönelik bir araç olarak kullanılmasından endişe duymaktadır. Sendikanın açıklamasında, “Bazı belediyelerin, seks işçiliğini kendi bölgelerinde neredeyse imkansız hale getiren düzenlemeleri, ‘güvenlik’ ve ‘hijyen’ gibi kelimelerin arkasına saklanarak gerçekleştirdiğini gözlemliyoruz.” ifadelerine yer verilmiştir.
Buna karşılık, bazı feminist örgütler yeni yasayı eleştirmektedir. Frankofon Kadınlar Konseyi, yasa tasarısının yayımlandığı dönemde genç kızlar ve insan ticareti mağdurları için “felaket” olacağı uyarısında bulunmuştu. Konseyin başkanı, Le Soir gazetesine yaptığı açıklamada, “Fuhuşun var olduğunu kabul etmek ve işçileri korumamız gerektiğini varsaymak, cinsiyetçi şiddeti kabullenmek ve onunla mücadele etmemek anlamına gelir.” demiştir.
Kaynak: Patronların Dünyası