Ayın Biri Kilisesi’nde, dileklerin kabul edildiği ve umutların paylaşıldığı özel bir etkinlik. Katılımcılar, hayallerini paylaşarak manevi bir bağ kuruyor. Birlikte umut dolu anlar yaşamak için bu eşsiz deneyimi kaçırmayın!
Patronlar Dünyası’nın haberine göre, Elif Yıldız HARMANKAYA Ayın Biri Kilisesi’nde insanların dileklerinin kabulü için özel bir ritüel gerçekleştirmektedir. Ziyaretçiler, kiliseden aldıkları anahtarları yanlarında taşıyarak dileklerini dile getiriyorlar. Dilekleri gerçekleştiğinde ise bu anahtarı geri getiriyorlar. Bu ilginç gelenek, burayı sadece bir ibadet yeri değil, aynı zamanda umutların ve hikayelerin paylaşıldığı bir alan haline getiriyor.
Türkiye’nin dört bir yanından ve dünyanın farklı köşelerinden insanlar buraya akın etmekte. Mersin’den sabah ilk uçakla gelen bir aile, İzmir’den otobüsle yola çıkan bir grup, Gürcistan’dan ve Yunanistan’dan özel turlarla gelenler… Özellikle Rusya’dan gelen bir kadın, geçen yıl burada ettiği dileğinin gerçekleştiğini ve bu yıl şükran sunmak için yeniden geldiğini paylaştı. Herkesin umutlarını ve hikayelerini dinlerken, Ayın Biri Kilisesi’nin yalnızca bir ibadet yeri değil, aynı zamanda bir kültürel buluşma noktası olduğunu hissettik.
Bekleme süresi, insanların hikayelerini paylaşmasıyla daha anlamlı hale geldi. Bazı ziyaretçiler, dileklerinin kabul olması nedeniyle lokum ve şeker dağıtarak mutluluklarını paylaştılar. Bu küçük jestler, mutluluğun paylaşılarak çoğaltılabileceğini gösterdi. Yeni tanıştığımız insanlarla vedalaşırken, dostluklarımızın da dileklerimiz gibi gerçekleşmesini diledik.
Ayın Biri Kilisesi’nin tarihi oldukça derinlere uzanıyor. Yaklaşık 1080 yıllarına kadar giden bir geçmişe sahip olan bu kilise, zamanla çürümeye ve yıkılmaya yüz tutmuş. Rum bir aile tarafından satın alındıktan sonra ev olarak kullanılmaya başlanmış. Ancak birkaç yıl sonra, bu kilisenin altında Hristiyan dini açısından oldukça manevi bir değeri olan bir kaynak bulunmasıyla ev, 1755 yılı içerisinde özel tamiratlarla yeniden inşa edilerek kilise haline getirilmiştir.
Ayın Biri Kilisesi’nin ilginç iki farklı hikayesi bulunuyor. Bunlardan ilki, kilisenin Rum aile tarafından satın alınmasıyla başlamaktadır. Aile üyelerinden biri olan Maria adlı genç bir kız, bir gece uyurken rüya görüyor. Rüyasında Meryem Ana’yı gören kız, bu rüyayla birlikte evin altında ayazma olduğunu öğreniyor. Uyandıktan sonra durumu ailesine anlatmasıyla birlikte evin altı detaylı olarak araştırılıyor ve gerçekten ayazma olduğu ortaya çıkıyor. Ayazmanın anlamı ise Hristiyanlıkta şifalı olduğuna inanılan su kaynağıdır. Bu araştırma sonucunda ortaya çıkan ayazma, evin özel olarak kiliseye dönüştürülmesine neden oluyor. Altındaki Meryem Ana’ya adanmış ayazma, burayı şifa ve umut arayanlar için özel bir mekan haline getiriyor. Şifalı olduğuna inanılan suyun, dileklerin kabulü kadar ruhsal bir huzur sağladığı söyleniyor.
Nihayet dört saatlik bekleyişimizin ardından, arkadaşım ve ben kilisenin büyüleyici atmosferine adım attık. İçeride mum ışıkları, ikonalar ve sessiz dua eden insanlar vardı. Bu atmosfer, yalnızca dileklerimizi dilemek için değil, aynı zamanda derin bir huzur hissetmek için de çok özeldi. Ayın Biri Kilisesi’nde yaşadığımız bu deneyim, yeni yıla dair umutlarımızı da şekillendirdi. 2025 yılı, barışın, dostluğun ve herkesin dileklerinin gerçekleşeceği bir yıl olsun. Bu dilek, yalnızca bireysel mutluluklarımız için değil, dünyanın daha güzel, daha anlayışlı bir yer olması için de içtenlikle paylaştığımız bir temenniydi.
Kiliseden ayrılırken dileklerimizin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini düşünmüyordum. O sırada hissettiğim atmosfer ve insanların paylaştığı umutlar zaten yeterince anlamlıydı. Ayın Biri Kilisesi, yalnızca bir ibadet mekânı değil; Türkiye’den ve dünyanın dört bir yanından gelen insanların dileklerini, umutlarını ve dostluklarını paylaştığı bir yer. 2025 yılı, hepimiz için barış, dostluk ve umut dolu bir yıl olsun. Dileklerimiz, kilisenin önündeki mum ışıkları gibi parlayarak dünyayı daha güzel bir yer haline getirsin.
Kaynak: Patronların Dünyası