Apple’ın efsanevi ürün serisi, iPhone XS Max ve iPhone 6S Plus ile karşınızda! Bu yazıda, her iki modelin özelliklerini, performansını ve kullanıcı deneyimini keşfedin. Teknolojinin zirvesini yaşamak için doğru yerdesiniz!
Apple’ın eski ve klasik ürün koleksiyonu, sürekli olarak genişlemeye devam ediyor. Şirket, son olarak iPhone XS Max ve iPhone 6S Plus’ı da bu özel “klasik ürünler” listesine dahil etti. Bu gelişme, Apple kullanıcıları arasında nostaljik bir heyecan yaratırken, bazı kullanıcılar için ise yeni cihazların peşinden koşmanın gerekliliğini gözler önüne seriyor.
iPhone XS Max, Eylül 2018’de piyasaya sürüldü ve iPhone 11 serisinin tanıtılmasıyla birlikte Eylül 2019’da üretimi durduruldu. Bu model, çentikli tasarımı ve 6.46 inçlik geniş ekranıyla iPhone X’in doğal bir evrimi olarak karşımıza çıktı. İlk çıktığında hızlı şarj desteği ile kullanıcıların beğenisini kazanan iPhone XS Max, başlangıçta Apple’ın düşük kapasiteli 5W şarj adaptörü ile birlikte satıldığı için bu özelliği tam anlamıyla kullanmak zaman alıyordu.
Cihaz, özellikle selfie modunda kullanıcıların fotoğraflarına yaptığı müdahale ile dikkat çekmişti. Kullanıcıların cilt tonlarını abartılı bir şekilde pürüzsüzleştiren bu özellik, “Beautygate” olarak adlandırılan bir tartışmayı da beraberinde getirmişti. Neyse ki, Apple bu sorunu bir yazılım güncellemesi ile çözerek kullanıcıların yüzünü güldürdü.
Apple’ın klasik ürünler listesi, yalnızca telefonlarla sınırlı değil. Artık alüminyum ve paslanmaz çelik Apple Watch Series 2 modelleri de bu listeye girdi. Ancak, şirket henüz seramik kasalı üst düzey Series 2 modelini “modası geçmiş” ürünler arasında değerlendirmedi.
Peki, bir cihazın modası ne zaman geçiyor? Apple’a göre, bir cihaz, satışının durdurulmasından sonra beş yıldan fazla, ancak yedi yıldan az bir süre geçmişse “klasik” olarak sınıflandırılıyor. Eğer bir cihaz, Apple’ın resmi olarak satışını durdurmasından yedi yıl geçtiyse, o zaman “eski” olarak kabul ediliyor. Apple, kendi web sitesinde şunları belirtiyor:
Bir diğer dikkat çeken nokta ise, Apple telefonlarının genellikle daha düşük RAM kapasitelerine sahip olmasıdır. Bu durum, cihazların gelişen uygulama ve web ihtiyaçlarını beş yıl içinde yeterince karşılayamamasına neden olabiliyor. Öte yandan, satışa çıktığında günümüz standartlarının üzerinde RAM sunan Android cihazları, uygun şekilde kullanıldıkları takdirde, beş yıldan çok daha uzun süre yüksek performansla çalışmaya devam edebiliyor.
Kaynak: Chip