Finike Portakalı, Türkiye’nin güneyinde yetişen, eşsiz aroması ve lezzetiyle bilinen coğrafi işaretli bir meyvedir. Bu özel meyve, hem sağlık hem de tat açısından benzersiz faydalar sunar. Keşfedin, Finike Portakalı’nın tadını çıkarın!
Antalya Körfez gazetesinin haberine göre, ABD’nin Kaliforniya Üniversitesi tarafından 1998 yılında düzenlenen bir yarışmada ‘dünyanın en iyi portakalı’ olarak seçilen ve 2008 yılında Finike Meyve Üreticileri Tarımsal Birliği’nin başvurusu üzerine Türk Patent Enstitüsü tarafından ‘coğrafi işaret tescili’ verilen Finike portakalı, Washington Navel çeşidi bir portakal türüdür. Bu eşsiz meyve, dünya genelinde en iyi portakal türleri arasında gösterilmekte ve özellikle Antalya’daki tüketiciler tarafından yoğun ilgi görmektedir.
Finike portakalı, aroma, tat, koku ve ince kabuğuyla artık dünya çapında tanınan bir marka haline gelmiştir. Üreticiler, “Türkiye genelinde satın aldığınız portakallara herkes ‘Finike’ markası vurmaya çalışıyor. Bu nedenle, Finike Meyve Üreticileri Birliği, yaklaşık 17 yıl önce Finike portakalına coğrafi işaret alarak, bu lezzetli meyvenin kendi markasını tescillemiş oldu. Ancak, Finike portakalı ihracata çok fazla gitmiyor; zira fiyatı yüksek ve kalitesi çok iyi olduğundan, iç tüketime ancak yetiyor. Böylece, Finike portakalı, daha çok Türkiye içinde satılan bir ürün haline gelmiştir.” şeklinde açıklamalarda bulundular.
Finike ilçesinde portakal üretiminin yıllar içinde genel olarak aynı seviyede devam ettiğini belirten üreticiler, “Ekili alan miktarı seracılıktan dolayı azalmış olsa da, bakımı ve ilaçlama gibi teknik uygulamaların artmasıyla verim yükselmiştir. Ağaç başına aldığımız verim oldukça yükseldi; bazı bölgelerde ağaç başına 350-400 kilo ürün elde edilmektedir. Finike’de toplam yıllık üretim kapasitesi yaklaşık 300-350 bin ton civarındadır. Finike’nin toplam arazisi 35 bin dönüm olup, bunun 20 bin dönümü portakal bahçesi, 15 bin dönümü ise sera olarak kullanılmaktadır.” ifadelerini kullandılar.
Finike portakalının hasat dönemi genellikle Aralık ayı olarak belirtilmektedir. Üreticiler, ekim-kasım aylarında dışı yeşil görünse de portakalların yenilebilir hale geldiğini belirtmektedir. Uzun yıllar boyunca, portakalın ekonomik değeri düşük kalmış, ancak son dönemde bu durum değişmiştir. “Finike portakalı, özellikle ülke içinde ağırlıklı olarak satılmakta ve bu nedenle yalnızca iç talebi karşılamaktadır. Artık Finike portakalının reklama ihtiyacı yok. Bu bölgede ilk üreticilerden sayılırız; dedelerimiz yerli ve ilk üretici bahçe sahiplerindendir.” diyerek, geçmişe olan bağlılıklarını vurguladılar.
Finike portakalını diğer yörelerde yetişen portakallardan ayıran özellikler, Coğrafi İşaret Tescil Belgesi’nde şu şekilde açıklanmaktadır:
Finike’den alınarak başka bölgelere dikilen fidanlar, bu özel şartların eksikliğinden dolayı aynı renk, kalite ve aromayı taşıyamamaktadır. Ortalama meyve ağırlığı 237.69 gram, uzunluğu 78.36 mm, genişliği 77.53 mm, kabuk kalınlığı 5.26 mm, dilim sayısı ise 10.25 adettir. Ayrıca, çekirdek sayısı sıfır ve kuru madde oranı yüzde 12.4’tür. Bileşim öğeleri, mineral ve vitaminler açısından oldukça zengindir. Aralık, ocak ve şubat aylarında iç piyasa ve ihracatta en elverişli portakal olarak öne çıkmaktadır.
Kaynak: Antalya Körfez