Antalya’da kadın acil tıp teknisyenlerinin zorlu görevleri, sağlık hizmetlerinin kalbinde yer alıyor. Bu cesur kadınlar, acil durumlarda hayat kurtarmak için mücadele ediyor ve toplumun güvenliğine katkıda bulunuyor.
Antalya Körfez gazetesinin haberine göre; Antalya’da acil tıp teknisyenleri (ATT) olarak görev yapan 30 yaşındaki Vildan Güleç, 32 yaşındaki Merve Çetin ve 39 yaşındaki Gülşen Akgün, 5 Nolu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu’nda birlikte çalışıyor. Bu üç kadın sağlık çalışanı, diğer meslektaşları gibi zorlu vakalara hızla müdahale etmek için her an teyakkuz halinde beklemektedir.
Vildan Güleç, vakalara ortalama 5 dakikada ulaştıklarını belirterek, “Bize olay yerinde ‘Neden siz geldiniz, erkek personel yok mu?’ diyorlar” şeklinde yaşadıkları ilginç tepkileri aktarıyor.
5 Nolu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu’nda görev yapan bu kadın ekip, hayat kurtarmak için sürekli bir yarış içerisindedir. Zorlu vakalara dahi 5 dakika gibi kısa bir sürede ulaşabilen ekip, aldıkları başarılı eğitimlerle görevlerini en iyi şekilde yerine getirmek için özveriyle çalışmaktadır. 24 saat boyunca aynı vardiyada görev yapan kadın sağlıkçılar, istasyon içinde yemek, temizlik ve diğer görevleri de iş bölümü yaparak paylaşıyorlar.
İstasyon sorumlusu Vildan Güleç, “24 saat boyunca burada aile gibi oluyoruz. Yemeğimizi ve temizliğimizi hep beraber yapıyoruz. Vakalara birlikte gidiyoruz, bilgisayar işlerimiz de oluyor. Hepsini iş bölümü yaparak hallediyoruz. Vakalara 90 saniye içerisinde çıkış yapmamız gerekiyor. Varış sürecimiz trafikle beraber 4-5 dakika sürüyor. 3 kadın çalışmak çok güzel bir duygu. Bazen vakalarda yadırganabiliyoruz. Taşıma vakalarında ‘Niye 3 kadın geldiniz. Erkek personel yok mu?’ gibi tepkiler alıyoruz” diyerek, kadınların bir arada çalışmasının getirdiği mutluluğu vurguluyor.
Gülşen Akgün, vakalara en kısa sürede gittiklerini belirterek, “Sabah hep beraber ambulansımızın rutin işlerine baktıktan sonra kahvaltımızı yapıyoruz. Bize anons geçildiği anda vakalara en kısa sürede ulaşmaya devam ediyoruz. Her an vakaya hazır olmak zorundayız. Yemek yiyor ya da çay içiyor olsak bile elimizdekileri bırakıp hemen çıkıyoruz. Daha sonra vakaları kayıt altına alıyoruz. Vaka sayımız değişiyor ama günde ortalama 10 vakaya bakıyoruz. Vakalara genelde taşıma amaçlı çağrılıyoruz. 3 kadın gittiğimiz zaman da ‘Siz niye 3 kadın geldiniz, biz erkek bekliyorduk. Hastamızı kim taşıyacak?’ şeklinde sorularla karşılaşıyoruz. Fakat biz üstesinden geliyoruz. 3 kadın, erkekler nasıl yapıyorsa görevimizin üstesinden geliyoruz. Sonuçta aynı eğitimleri aldık. Yapabildiğimizi sonra fark ediyorlar. Kendimizi daha özgür ve rahat hissediyoruz. Erkek arkadaşlarımızla da çalışmak güzel ama kadın olarak daha iyi anlaşıyoruz” ifadeleriyle, iş yerindeki dayanışmanın önemini vurguluyor.
Ambulans şoförü Merve Çetin ise, “Ambulans sürücüsü olduğum için sabah ilk iş aracın kontrollerini yapıyorum. Vakaya hazır şekilde olmasını sağlıyorum. Aracı ben kullandığım için eksiklerini devamlı olarak kontrol etmek zorundayım. Kadın sürücü olduğum için toplumdan güzel tepkiler alıyorum fakat olumsuzlar da oluyor. Tüm araç sürücülerinin fermuar şeklinde ambulansa yol açması gerekirken, bazı sürücüler yol vermeyebiliyor. O esnada tepe lambam açık şekilde anonsla kendilerini ikaz ediyorum. Ekip arkadaşlarımın ve hastanın can güvenliği bana emanet olduğu için en dikkatli şekilde sağlık kuruluşuna ulaştırıyorum. Hızlı olmalıyız ama dikkat etmek de şart. Trafikte ilerlerken kadın ambulans şoförü görünce mutlu oluyorlar” diyerek, önemli bir sorumluluğun bilinciyle hareket ettiklerini ifade ediyor.
Kaynak: Antalya Körfez