Ağlamak, duygusal rahatlama sağlarken sağlık üzerinde de birçok olumlu etki yaratır. Bu içerikte, ağlamanın faydalarını ve psikolojik ile fiziksel sağlık üzerindeki etkilerini keşfedin.
Chip.com.tr’nin haberine göre; çoğunlukla acı ve hüzünle ilişkilendirilen “ağlamak iyidir” ifadesini duymuş olabilirsiniz. Bu durum, başlı başına bir tezat gibi görünse de, aslında ağlamak insanı daha iyi hissettiren bir eylem olabilir. Duygusal acıdan ve stresten kurtulmanın bir yolu olmanın yanı sıra, ağlamak iyi hissettiren hormonların salınımını da tetikler.
Diğer hayvanlar gözyaşlarını kayganlaştırıcı damlalar üretse de, duygusal nedenlerle ağlayan yegâne türün insanlar olduğu düşünülmektedir. İnsanlar, farklı nedenlere bağlı olarak çeşitli türlerde gözyaşları üretirler. Örneğin:
Duygusal ağlama, diğer iki tür gözyaşına göre koruyucu bir işlev görmese de, birçok sağlık faydası ile ilişkilendirilmiştir. Duygusal ağlamanın faydaları üzerine Harvard Health Publishing’in yaptığı araştırmalara göre, duygusal ağlama vücudumuzu beyin tarafından üretilen, özellikle de hipotalamusun etkisiyle salınan, iyi hissettiren bir hormon olan oksitosinle doldurur. Oksitosin, genellikle “aşk hormonu” veya “aşk ilacı” olarak anılır ve başkalarıyla bağ kurmamıza yardımcı olmasının yanı sıra, kalp krizinden sonra kalplerin iyileşmesine bile katkı sağlayabilir.
Ağlamak ayrıca, vücutta bir tür endojen opioid olan endorfinlerin salınımını da artırır. Bu hormonlar, hem duygusal hem de fiziksel acıdan kurtulma, mutluluk hissi, stres direnci ve kardiyovasküler koruma ile ilişkilidir. Endorfin salınımı, acıya karşı toleransı artırarak, tıpkı opioid ilaçların yaptığı gibi acının yoğunluğunu azaltabilir. Bu nedenle, ağlamak, insanların kendilerini sakinleştirmesine yardımcı olan bir davranış olarak da işlev görebilir.
2007 yılında yapılan bir araştırmada, nötr ve hüzünlü filmler izleyen 60 kız öğrencinin kalp ve solunum hızları ölçülmüştür. Elde edilen veriler, ağlamaya hazırlık aşamasında kalp hızının arttığını, ancak ağlama başladıktan sonra hızla yavaşladığını göstermektedir. Ayrıca ağlama, yaklaşık 4 dakika süren daha yavaş nefes alımına yol açmıştır. Bu durum, ağlamanın bir sıkıntı sinyali olarak işlev görmesine rağmen, aynı zamanda ağlayan kişinin duygusal ve fiziksel durumunu düzeltmede de faydalı olabileceğini göstermektedir.
İçine atmanın bilimsel adı olarak tanımlanabilecek baskıcı başa çıkma stratejisinin çeşitli olumsuz sonuçlara yol açabileceği bulunmuştur. 2012 yılında gerçekleştirilen ve 6.775 katılımcıyı kapsayan 22 çalışmanın meta analizini içeren bir inceleme, “baskıcı başa çıkma, kanser ve kardiyovasküler hastalıklar, özellikle hipertansiyon arasında önemli ilişkiler bulmuştur.” ifadesini ortaya koymaktadır. Bu bulgular, baskıcı başa çıkmanın kanser sonuçları ve hipertansiyon sorunları üzerindeki önemli rolüne katkıda bulunmaktadır.
Kaynak: Chip