Almanya’da yaşanan koalisyon krizi, siyasi belirsizlikleri artırırken, erken seçim ilanı ülkenin geleceği için yeni bir dönemin habercisi oldu. Bu gelişmelerin arka planını ve olası sonuçlarını detaylı bir şekilde keşfedin.
Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, ülkesindeki hükümet ortakları olan Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti (FDP) temsilcileriyle gerçekleştirdiği toplantıda, FDP Genel Başkanı ve Maliye Bakanı Christian Lindner’i görevden alarak önemli bir karar aldı. Bu gelişme, 6 Kasım’da başlayan koalisyon krizinin derinleşmesine yol açtı. Şimdi, erken seçim tarihi olarak 23 Şubat 2025 belirlenmiş durumda. Bu tarih, SPD, Yeşiller ve ana muhalefetteki Hristiyan Birlik (CDU/CSU) Partileri arasında yapılan bir anlaşmanın sonucudur. Ancak nihai karar, Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier tarafından verilecek.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları, Almanya’daki hükümet krizinin ekonomik etkilerini değerlendirmeye aldı. Fitch Ratings, koalisyon hükümetinin dağılmasının ülkenin mali durumunu olumsuz etkilediğini ve ekonomik zorlukları gün yüzüne çıkardığını belirtti. Yapılan açıklamada, koalisyonun dağılmasının, mali kurallara bağlı kalarak büyümeyi yeniden canlandırmanın önündeki siyasi engelleri gözler önüne serdiği vurgulandı.
Fitch’in açıklamasında, koalisyonun çöküşünün ardından daha istikrarlı bir hükümetin kurulma ihtimali bulunsa da, artan siyasi parçalanma ve popülist partilerin meydan okumalarının önemli reformlar için alanı daraltabileceği ifade edildi. Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un Christian Lindner’i görevden alması, koalisyonun sona erdiği anlamına gelmekte. Bu durum, özellikle bütçe, vergi indirimleri ve mali harcamalar konusundaki uzun süredir devam eden iç çatışmaların bir sonucu olarak görülüyor.
2025 bütçesinin kesinleşebilmesi için muhalefetteki Hristiyan Demokrat Birliği’nin (CDU) desteği gerekecek. Eğer bütçe kabul edilmezse, 2024 yılı için yapılan aylık harcama tahsisleri gelecek yıl da tekrarlanacak. Ancak, en azından 2025 ortasına kadar sürecek olan geçici dönemde yeni harcamalara veya yatırım projelerine izin verilmeyeceği öngörülüyor.
Standard & Poor’s (S&P) da Almanya’nın mevcut durumu ile ilgili önemli bir değerlendirme yaptı. S&P, Almanya’daki ‘borç freni’ mekanizmasının, erken seçimlerin ardından politika yapımını karmaşık hale getirebileceği konusunda uyarıda bulundu. Açıklamada, Almanya’nın muhafazakâr maliye politikasının, kamu yatırımları ve uzun vadeli ekonomik büyüme üzerinde baskı yaratabileceği ifade edildi.
Kaynak: Patronların Dünyası