HAL Teknolojisi ile Omurga Yaralanmaları ve Nöromüsküler Hastalıkların Tedavisi

HAL teknolojisi, omurga yaralanmaları ve nöromüsküler hastalıkların tedavisinde devrim niteliğinde bir yaklaşım sunuyor. Bu yenilikçi yöntemler sayesinde hastaların yaşam kalitesi artırılıyor ve iyileşme süreçleri hızlandırılıyor.

HAL Teknolojisi ile Omurga Yaralanmaları ve Nöromüsküler Hastalıkların Tedavisi
Yayınlama: 31.10.2024
10
A+
A-

Omurga Yaralanmaları ve Nöromüsküler Hastalıklar

Omurga yaralanmaları, serebral palsi, inme, MS ve diğer nöromüsküler hastalıklar, insanların en temel yaşam fonksiyonlarını etkileyen ciddi sağlık sorunlarıdır. Bu hastalıklar, sadece bireylerin hayatını değil, aynı zamanda ailelerinin yaşamını da derinden etkileyerek uzun süreli zorluklar yaratmaktadır. Tüm dünya genelinde binlerce insan bu hastalıklara çözüm arayışındadır. Tıp teknolojisi, bu tür hastalıkların tedavi edilmesi için büyük çabalar sarf etmektedir.

HAL Teknolojisi ve Çığır Açan Gelişmeler

CYBERDYNE Inc.’in kurucusu, Japon akademisyen Prof. Dr. Yoshiyuki Sankai, bu alanda önemli bir adım atarak HAL (Hybrid Assistive Limb) teknolojisini geliştirmiştir. FDA onayı almış bu teknoloji, tedavi edilmesi zor olan 25 farklı nörolojik ve kas-iskelet sistemi bozukluğunun tedavisinde geniş bir kullanım alanı bulmaktadır. HAL, kullanıcının vücut işlevlerini destekleyen bir cyborg tipi robot dış iskelet olarak tanımlanmaktadır. Giyilebilir bu robot, kullanıcının beyninden gelen sinyalleri algılayarak hareket etmeye yardımcı olmakta ve kaslara destek sağlamaktadır. Bu teknoloji, fiziksel zorluklar yaşayan bireylerin tedavi süreçlerini hızlandırarak sinir sistemlerinin yeniden eğitilmesine katkıda bulunmaktadır.

Türkiye’de HAL Teknolojisi

Türkiye’de şu anda özel iki hastanede toplam 40 HAL robotu kullanılmakta olup, bunların 4’ü çocuklar ve 36’sı yetişkinler için hizmet vermektedir. İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında, Prof. Dr. Sankai HAL teknolojisi hakkında şu açıklamalarda bulundu:

  • “HAL teknolojisi, beyin sinir sinyallerini kullanmaktadır. İnsan, hareket etme isteği duyduğunda beyin niyet sinyalleri üretir ve bu sinyaller, omuriliğe, motor sinirlere ve kaslara iletilir.”
  • “Dünyada spinal müsküler atrofi (SMA), ALS ve kas distrofisi gibi hastalıkların tedavi yöntemleri bulunmamaktadır. Ancak HAL teknolojisi, bu tür ilerleyici nöromüsküler hastalıklarda kullanılabilmektedir.”

Gelecek Hedefleri ve Kullanım Alanları

Prof. Dr. Sankai, HAL teknolojisinin kullanım alanlarını genişletmeyi amaçladıklarını ifade ederek, “Bir sonraki hedefimiz Parkinson hastalığı.” dedi. HAL teknolojisinin gençler, yaşlılar ve uzun çalışma saatlerine maruz kalan bireyler için sunduğu faydalar da dikkat çekicidir. Sankai, “Bu teknoloji, bel ağrısı ve fıtık gibi rahatsızlıkları önlemeye yardımcı olabilir.” şeklinde konuştu.

Küresel Etki ve İş Birlikleri

HAL teknolojisi, global ölçekte 20’den fazla ülkede tıbbi cihaz olarak kullanım izni almış ve yeni bir tedavi yöntemi olarak kabul edilmiştir. Prof. Dr. Sankai, “Almanya ve Malezya ile iş birliği yapıyoruz; Malezya’da 15,6 hektarlık bir Cybernicx merkezi kuruluyor.” diyerek, Türkiye ile kurulan ortaklığın önemine de vurgu yaptı. Türkiye’nin genç nüfus yapısı ve güçlü altyapısı, bu iş birliğinin değerini artıran unsurlar arasında yer almaktadır.

Giyilebilir Robot Teknolojisinin Tanıtımı

Diagenics Ar-Ge ve Berton Robotik Yönetim Kurulu Başkan Vekili Gülnihal Sezer, Türkiye’nin giyilebilir robot teknolojisi konusundaki potansiyelini vurgulayarak, “Bu bir cyborg, robot değil. Düşündüğünüz anda sizinle birlikte hareket edebiliyor.” dedi. Sezer, Türkiye’deki genç nüfusa bu teknolojiyi öğretip, eğitmen olmalarını hedeflediklerini açıklayarak uluslararası sertifikalı eğitim anlaşmalarını duyurdu.

Sonuç ve Gelecek Vizyonu

Prof. Dr. Sankai’nin ana konuşmacı olarak katıldığı ‘Cybernicx Future: Geleceğe Adım’ panelinde, HAL robotunun pratik işleyişi uygulamalı olarak gösterildi. Türkiye’nin, sağlık teknolojileri alanındaki gelişmeleri ve bu tür yenilikçi projeleri desteklemesi, ülkenin uluslararası alanda önemli bir merkez olma yolunda ilerlediğini göstermektedir. Bu teknolojinin, sadece sağlık alanında değil, daha geniş bir inovasyon sürecinin parçası olarak kabul edilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.

Kaynak: Patronların Dünyası

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.