Ege’nin zirvesinde lüks bir deneyim sunan Manzara Restoran’da, eşsiz manzaralar eşliğinde unutulmaz lezzetler keşfedin. Şık atmosferi ve kaliteli hizmetiyle, damak zevkinizi şımartacak özel anlar için ideal bir mekan.
Patronlar Dünyası’nın haberine göre; Toygun ATİLLA 1999’da başlayan bir hikâyenin doğduğu yerdeyim: Söğüt’te, Manzara Restoran’da. Söğüt, Bozburun ile Selimiye’ye oldukça yakın, Marmaris’te yer alan bir köy.
Restoran, köyün zirvesinde konumlanmış ve tüm köyü ve Ege Denizi’ni kuş bakışı izleme fırsatı sunuyor. Restorana girmeden önce aklımdan geçen ilk düşünce, “Sahilde denize sıfır restoranlar varken, dağın başındaki bu yere kim gelir?” şeklinde oluyor. Ancak restorana adım attığım anda karşılaştığım “manzara” ve özenle tasarlanmış mekan, tüm ön yargılarımı alt üst ediyor. Bu kez kendi kendime şu soruyu soruyorum: “Böylesine bir yerde, bu kadar büyük bir yatırım yapan ve mekânın marka haline gelmesinin sırrı ne olabilir?”
36 yaşındaki Naci Işık, babası tarafından 1999’da açılan mekâna yeni bir vizyon kazandırmış ve son derece şık bir restoran haline getirmiş. Mekâna girdiğinizde, kendinizi Ege’deki bir sahil kasabasında değil, İstanbul, Londra veya İspanya’daki lüks bir restorandaymış gibi hissediyorsunuz. Tüm bunların ötesinde, kuş bakışı Ege manzarası sizleri büyülüyor. Eğer bir gün batımı saatine denk geldiyseniz, eşsiz bir anı yakalamış oluyorsunuz. Gurme değilim, dolayısıyla yediğim ve içtiklerim hakkında ahkam kesmek haddim değil; ama menünün damak tadıma hitap ettiğini söyleyebilirim. Özellikle sıcak servis edilen yoğurtlu deniz börülcesi ve kuzu kolun tadı doyumsuzdu.
Başta da belirttiğim gibi, her şey iyi güzel ama Ege’nin bu küçük, gözlerden ırak köyünde, hele de bir dağ başında böylesine bir yatırım yapmak… Kimler ve nasıl keşfetmişti bu mekânı? Sıkı durun, çünkü yanıtım şu: Milyarderler! Süper yatlarıyla Ege koylarında dolaşan yerli ve yabancı milyarderler, Manzara Restoran’ın en sıkı müşterileri arasında. Naci Işık, müşterilerinin kimliğini gizli tutmaya özen gösteriyor ve mahremiyet konusunda son derece hassas olduğunu vurguluyor.
Manzara Restoran’ın en önemli özelliklerinden biri de aile işletmesi olması. 1999’dan beri hizmet veren mekânın kaptanı, babasından işleri devralan Naci Işık. Geçen yıla kadar abisi Ali Işık ile birlikte restoranı işleten Naci Işık, şimdi yalnız. Ali Işık, İstanbul Çiftehavuzlar’da yeni bir restoran açma hazırlığında. Manzara Restoran’da ise Naci Işık, kuzenleri Nisan Çiçek, Fatma Çoşkun, Gülhan Dursun ve Gülseda Çakır ile birlikte misafirlerini memnun etmeye çalışıyor.
Yoğun geçen yaz sezonunun ardından Naci Işık, seyahatlerine başlıyor. Bu seyahatlerin amacı, dünya mutfağını tanımak. Avrupa’da birçok ülke ve şehir dolaşan Naci Işık’ın önümüzdeki yılki seyahat rotasında ise Uzak Doğu bulunuyor.
Naci Işık, işini tutku ile yapan bir işletmeci. Daha önce tanıştığımızda, Balıkçı Kahraman’dan duymuştum: “Başarının sırrı ocağın başında olmamdan kaynaklı, 30 yıldır bu ocağın başından hiç ayrılmadım.” Elbette hiçbir başarı tesadüf değil. Nasıl ki, Balıkçı Kahraman ocağın başında tutku ile bir ömür geçirdiyse, Naci Işık’ın da aynı tutku ile işine sahip çıktığını gördüm. Naci Işık, restorana rezervasyonsuz müşteri kabul etmediklerini belirttikten sonra yemeklerinin lezzetinin sırrını ise şöyle açıklıyor: “Burada yediğiniz her ürün taze ve günlüktür. Eti, sebzesi, balığı her şeyin en tazesini misafirlerimize sunuyoruz. Tek tek her ürünü ben seçiyorum.”
Kaynak: Patronların Dünyası